Seeing is Believing
“The image is made not found, and the making is inherently personal, rooted in prejudice. When a photograph is cropped, the rest of the world is cut out. When we look an image, we should refuse to take the take-for-granted for granted.”
“In order to know you have to take a position. To take a position is to want, to demand something. Is to situate oneself in the present and aspire to a future.”
“In anything, you can only see what you already know.”
“The world we are living in is constructed, it’s a kind of mythology. That’s why we need to deconstruct. What does the meaning mean when the surface of the world obscures the meaning.”
“Photographs are referents, like all images they have no value except we give them. There is nothing intrinsic about a series of light and dark shapes on a screen or printed on paper. Nothing is meaningful unless we give it meaning; we make cultural assumptions and we make projections.”
Görmek inanmaktır
“İmge bulunmaz, yapılır. Bu yapım aşaması ise tabiatı gereği bireyseldir ve önyargılarla doludur. Bir fotoğrafın kesildiği yerden dünyanın geri kalanı çıkartılmış olur. Bir imgeye bakarken onu sorgusuz sualsiz kabul etmeyi kabul etmemeliyiz”
“Bilmek bir bakış açısına sahip olmayı gerektirir. Bir bakış açısına sahip olmak, bir şeyi istemekten, bir talepte bulunmaktan geçer. İnsanın kendisini şimdi’de konumlandırması ve geleceği arzulaması anlamına gelir.”
“Baktığınız her şeyde hâlihazırda bildiklerinizi görürsünüz.”
“İçinde yaşadığımız dünya bir yapı, bir tür mitolojidir. Bu yüzden onu yapıbozumuna uğratmalıyız. Dünyanın yüzeyi anlamı bulandırdığı sürece anlamdan ne anlayabiliriz?”
“Fotoğraflar da diğer tüm imgeler gibi birer göndergedir, bizim verdiğimiz değerler dışında bir anlam taşımazlar. Bir ekranda veya kağıdın yüzeyinde bulunan karanlık ve aydınlık lekelerde içkin herhangi bir şey olamaz. Hiçbirşey kendinden anlamlı değildir. Anlamı biz veriririz, kültürel varsayımlarımız ve kendi yargılarımızın yansımalarıyla.”
No Comments