Dark white world
The Dark White World is a title inspired by the world reflected in José Saramago’s novel ‘Blindness’. We tend to believe that the blind experience a dark world yet we learn that what they perceive is a world drenched in deep white. And they believe that the sighted perceive the world similarly in deep white. Yet what we perceive is a world in darkness. Whether it is in the present or in the future, the entire world is covered in darkness. We search the depths of our souls in this world, that is of our own making, for the “deep white” which only “they” can perceive.
The Dark White World attempts to narrate the ‘human condition’ through a series of concepts. Themes such as ‘Cost, Obedience, Alienation, Crime and Punishment, War and War, Discrimination’ draw us into a dystopic dark world while the likes of ‘Affection, Adaptation, Surprise, Longing, Choice, Evolution, Solidarity’ invite us (back) into a utopian white world.
The photographs take the viewers on a journey through the past, while bringing forth a metaphorical reading, detached from place and time. The diptychs incite us to reflect on the parts we may be playing within the dark side while at the same time encouraging us to have hope for the white world.
“Scents, photographs, voices trigger our recollections, yet these are not merely the culmination of what we call memory, they are what make us human”. It is in this sense that the attempt to follow traces and work to maintain our collective memory can serve as means to reckon with ‘criminals with angelic faces’.
Karanlık beyaz dünya
‘Karanlık Beyaz Dünya’, José Saramago’nun ‘Körlük’ isimli romanında anlattığı dünyadan esinlenen bir başlık. Bizler körlerin dünyayı karanlık gördüklerine inanıyoruz, oysa onlar derin bir beyazlık görürlermiş. Görme engeli olmayan bizlerin de onlar gibi, dünyayı beyaz gördüğümüze inanırlarmış. Oysa bizler dünyayı karanlık görüyoruz. Bugünümüzü, yarınımızı, gelecekte bizi bekleyen dünyayı hep karanlık görüyoruz. Kendi ellerimizle yarattığımız bu dünyada, ‘Onların’ gördüğü derin beyazlığı arıyoruz ruhumuzun derinliklerinde.
Karanlık Beyaz Dünya ‘insanlık hallerini’ birtakım kavramlar üzerinden anlatmayı deniyor. Fotoğrafların arka planında yatan ‘Bedel, İtaat, Yabancılaşma, Suç ve Ceza, Savaş ve Savaş, Dışlama’ gibi kavramlar bizleri distopik karanlık dünyanın içine çekerken; ‘Kucaklama, Uyum, Sürpriz, Hasret, Seçim, Evrim, Dayanışma’ kavramları bizi ütopik beyaz dünyaya davet ediyor.
Fotoğraflar, izleyenleri tarihi unsurlar eşliğinde bir yolculuğa çıkarırken; zaman ve mekândan kopuk metaforik yaklaşım ön plana çıkıyor. Diptikler bir yandan bizi düşünmeye, karanlıktaki payımızı sorgulamaya çağırırken; diğer yandan beyaz dünya için umutlandırıyorlar.
‘’Kokular, fotoğraflar, sesler bizim yeniden hatırlamamızı sağlar ve tüm bunlar sadece belleğin değil, insanı insan yapan değerlerin de toplamıdır. Bu anlamda izleri takip etmek, belleğin devamlılığını sağlamak, ‘melek yüzlü suçlularla’ hesaplaşmanın yollarından biridir.’’
No Comments